İnternet Dizisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İnternet Dizisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Eylül 2018 Pazartesi

Televizyon Dizileri mi İnternet Dizileri mi?

Özellikle son birkaç yıldır RTÜK'ün sıkı denetimi altında olan ve izleyicileri kötü alışkanlıklara karşı korumak amacıyla sansür manyağı olmuş televizyon dizilerine karşılık daha özgür ve denetimsiz olan internet dizileri de büyük bir artış göstermeye başladı. Peki televizyon dizilerini mi izlemek daha doğru yoksa internet dizilerini mi?
Aslında burada bir ayrım yapmak saçma olur. Evet, biraz kendimle çelişiyorum bunu yazarken ama ayrım yapmak elma mı yersin yoksa acılı çiğ köfte mi demek gibi oluyor. Ancak tabi ki dizi izleyicilerinin büyük bir kitlesi özellikle gençler daha özgür ve denetimsiz olan internet dizilerini ya da televizyon dizilerinin internet üzerindeki sansürsüz versiyonlarını izlemeyi tercih ediyor. Bununla birlikte televizyon dizilerinin son zamanlarda edindikleri konular ve işledik ana temalarını göz önünde bulundurursak bu sektörün oldukça çabalamaya başladığını da görebiliriz.

Örneğin geçenlerde gördüğüm bir tweetten bahsetmek istiyorum. Aşağıda gördüğünüz tweetten anlaşılacağı üzere artık sansür mantığı o derece yapımcıları ve senaristleri sıkıştırmaya başlamış ki bir komedi dizisinde bile bu durum yaşanıyorsa diğer dizilerde kim bilir neler oluyordur. Hemen belirtmek isterim tabi ki gayet güzel diziler mevcut ama televizyon ekranlarının bu tarz konularla aile yaşamını ya da toplum kültürünü saptırması son derece önlem alınması dikkat edilmesi gereken bir konudur. RTÜK'ün sadece içkiyi, sigarayı ya da küfürleri sansürleyerek yapmaya çalıştığı ahlak kurallarını koruma ve toplum ahlakını kontrol altında tutma baskısı farklı konular üzerinden patlak vermeye başladı. Ayrıca tabi ki suçu sadece RTÜK'e yönlendirmek de doğru değil çünkü bu konuyu onaylayan yapımcı ve yazan senarist kendi iç dünyasında nasıl bastırılmış duygulara sahiplerse bu tarz bir konuyla dizi çekerek toplum üzerinde kendilerini kabul edilebilir görmüşler.


Gelelim asıl konumuza internet dizileri çok mu iyi? Aslında evet onlara da harika dememiz doğru olmaz ancak en azından televizyon dizilerine rağmen gönüllü olarak yapılan işlerden dolayı hem konular daha yaratıcı oluyor hem de herhangi bir sansüre maruz kalınmayacağı bilindiği için kullanılan içerikler (içki, sigara, küfür vs.) yerinde ve dozunda kullanılıyor. En azından konu olarak yaratıcı konuları benimsemeleri bile yeter ki son zamanlarda büyük yapımcılarında bu alana el atmasıyla birlikte gerçekten kaliteli yapımlar ortaya çıkmaya başladı. Bunlara en güzel örnek olarak Şahsiyet'i gösterebilrim mesela ya da konu özgünlüğü ve farklılığından dolayı yeni çıkacak olan Yaşamayanlar dizisi güzel örnek olacaktır. Ayrıca bunlara sayılabilecek daha birçok yapımda bulunmakta.

Televizyonun ve yapımcıların internetin kendilerine rakip olduğunu çoktandır bildiklerini düşünüyorum ancak kendilerini güncelleyip geliştirmemelerine halen daha anlam verebilmiş de değilim.

9 Ocak 2018 Salı

Hile Web Dizi İnceleme

Filmler ve Filimler ekibi tarafından yapılan ve farklı bir kurgu ile o görmeye alıştığımız klasik hikayelerin dışına çıkarak farklı bir şekilde bizi karşılayan Hile web dizisinin 3. bölümü 1 hafta önce yayınlandı. İşleniş açısından farklı bir kurgusu olduğundan şu an için benim hoşuma gitti ancak yazımın genelinde geniş bir incelememi sizlere sunmaya çalışacağım. 


Öncelikle karşılaştığım ya da tam manasıyla oturtamadığım mantık hatalarından bahsetmek istiyorum. Eğer bir Mr. Robot izleyicisiyseniz ilk bölümü izlediğinizde biraz anımsayacaksınız ancak konu ve işleniş olarak tamamen farklı bir yapıya sahip olduğunu görürsünüz. İlk bölümde aslında genel olarak başrolümüz Felix'i tanıyoruz. Felix, çok ünlü ve önemli hacker ya da yazılımcı dememiz daha doğru olur. 

Dizinin genel kurgusundan bahsedecek olursam da Felix'e bir oyun şirketi geliştirdikleri oyunu gizli bir şekilde gönderiyorlar ve açıkları tespit etmesini istiyorlar. Felix ise oyundaki bularak oyuna bazı hileler geliştiriyor ve olaylarda bu hileler kullanıldıkça gelişiyor ve ilginç bir hal alıyor. Öncelikle birinci bölümde Felix'in bir yazılımcı olduğunu anlıyoruz ancak 3 tane monitörü olan bilgisayardan başka çok fazla bir şey göremiyoruz. Sahne aralarında kod ekranı ve birtakım kod dizileri falan gösterseler fena olmazdı aslında. 

Bunun yanısıra oyunun işleyişini incelediğimizde bir mantık hatasından daha bahsetmek gerekiyor. Öncelikle oyuncular oyunu gerçek hayatlarında oynuyorlar ve oyuna başladıkları ilk lokasyon oyun tarafından ana merkez ve kayıt noktası olarak alınıyor. Tıpkı GTA serilerinde oyunu kaydetmek için ana karakterin evindeki kayıt noktasına gitmemiz gibi. Ancak Felix'in oyunu ilk açtığı sahneyi incelediğimizde Felix'te herhangi bir oyunla doğrudan bağlantı kurmasını sağlayacak ve oyundaki görüntüyü kendisinin görmesini sağlayacak herhangi bir lens, gözlük ya da Ironman kaskı gibi bir kask kullanmadığını görüyoruz. Yani oyuncular bu oyuna bağlanırken oyunla aralarındaki entegreyi nasıl sağlıyorlar sorusuyla karşılaşıyoruz.

Ayrıca Felix'in oyuna yazdığı hilelerin işleyişlerinde bazı mantık hatalarıyla karşılaşıyoruz. Nasıl mı? Şöyle ki Felix oyun için bir silah hilesi yazıyor ve ertesi gün dolabında ağrı makineli silahlarla karşılaşıyor ve ikinci bölümde bu silahların emniyetin silah deposundan çalındığını görüyoruz. Bunun yanısıra ikinci bölümün sonunda da para hilesinden dolayı Felix'in banka hesabına milyonlarca kişiden aktarım yapıldığını görüyoruz. Şimdi asıl mantık hatasına gelelim, Felix'in ilk bölüm ve ikinci bölümde çok iyi bir yazılımcı olduğu üstüne basılarak bize aktarılıyor. Ve Felix, bu kadar iyi bir yazılımcı olmasına rağmen hileleri yazarken yazdığı hilelerin çalışma mantığı hakkında bir bilgisi olmadan yazmış gibi (silahların geliş şekillerinden dolayı sadece para hilesi için bahsediyorum) paranın farklı banka hesaplarından geldiğine çok şaşırıyor. Bu kadar iyi bir yazılımcı yazdığı hilenin çalışma mantığını kendisi hazırlar ve hile çalışırken de bütün aşamalar hakkında bilgisi vardır aksi takdirde yazdığı hile bir aşamada hata verirse eğer anında müdahale etmesi gerekir. Ancak Felix burada kendi yazdığı hilenin işleyişinden bir haber gibi davranması mantıksız bir durum olmuş.

Ek olarak ikinci bölümde karşılaştığımız oyun görevinde Felix, oyunla yakından uzaktan alakası olmayan ya da alakası aktarılmayan ünlü bir oyuncuyu öldürmesi gerektiğini görüyoruz. Emniyetten nasıl çalındığı ve Felix'in evine nasıl konulduğu hakkında aşırı şüphelerimin olduğu silahlardan birini alarak görevi gerçekleştiriyor. Burada asıl büyük mantık hatasını da üçüncü bölümde görüyoruz. İkinci bölümde ünlü oyuncu daha cafeye gitmeden gideceği cafenin koordinatlarını veren oyunumuz sayesinde Felix, mükemmel bir atış yaparak uzak mesafeden çok iyi bir şekilde kafasından vuruyor. Buradaki asıl mantık hatasını da üçüncü bölümde Felix'in kullandığı silahtan çıkan boş kovanın dijital bir şekilde kaybolduğunu görüyoruz. Emniyetten çalınan gerçek bir silahla gerçek bir mermi kullanarak oyun görevi gereği birinin gerçekten ölmesine rağmen boş kovan ne hikmetse dijital bir şekilde kayboluyor.

Daha üçüncü bölümden bazı şeyler tabi ki netlik kazanamaz ileri de belki de bu gerçekleşen olayların aşırı derecede güzel bir bağlantısı olacağını göreceğiz ancak  bu tarz eksiklikler dizinin işleyişini yavaşlattıkları için biraz sıkıcı olabiliyor. 

Şimdi diyeceksiniz ki: "hiç mi güzel bir yanı yok bu dizinin izlemeyelim mi yani?" Kesinlikle izlemenizi öneririm. Bir kere ülkemiz dizi tarihinde eşine rastlamadığımız çok güzel bir konuyu ele alarak üstelik bunu da web dizi şeklinde ücretsiz olarak bizlere sunarak yapıyorlar. Sadece bu yüzden bile arka sekme de sırf reklamlardan para kazanmalarına destek olmak için defalarca açılabilir. Bunun dışında oyuncular amatör olmasına rağmen bir iki oyuncu dışında gerçekten takdire şayan bir performans sergiliyorlar. Özellikle üçüncü bölümde adını göremediğim ancak 10. dakikada gördüğümüz kızıl saçlı bayanın oyunculuğunu gerçekten çok beğendim. Bunun yanısıra ufak bir spoiler daha vericem üçüncü bölümün sonunda birde after credit sahnesi var.

16 Mayıs 2017 Salı

Onur Ünlü Yapmış Yapacağını

Ömründe "Leyla ile Mecnun"u bir kere izlemiş ya da "Leyla the band" kliplerinden birini izlemiş biri Onur Ünlü'nün ne kadar kaliteli bir yönetmen olduğunun anında farkına varacaktır. Bunun dışında yapımını ve yönetmenliğini üstlendiği filmlerde ise farkının belli olduğunu hemen görecektir. Hatta eğer izlemediyseniz ya da izlediğiniz halde Onur Ünlü'nün olduğunu bilmiyorsanız; "Güneşin Oğlu", "Polis", "Sen Aydınlatırsın Geceyi", "İtirazım Var" filmlerini kesinlikle izleyin.


Sinema ve dizi sektörümüzün (bana göre) gelmiş geçmiş en iyi yönetmenlerinden biri olan Onur Ünlü, yine farkını ortaya koydu ve kendi yazıp yönettiği "Görünen Adam" filmini Youtube'da yayınlamaya başladı. Yine konu anlamında, bizimkiyle tamamen aynı olan ancak sadece ufak bir farkla bizim dünyamızdan farklı olan bir dünyada yaşayan Kurtuluş adındaki başrolümüzün başından geçenleri gayet eğlenceli ve hareketli bir şekilde anlatıyor.

Şu anda halihazırda ilk üç bölümü yayınlanmış olan dizinin yeni bölümlerinin de yakın zamanda yayınlanacağını düşünüyorum. Özellikle televizyon dünyasındaki sansürlerin yoğunluğu ve bazı kanalların bu durumu abartarak "penisilin" adındaki ilacın söylenişine dahi sansür eklemeleri ve konu itibariyle belli olaylar etrafında dönen ve dönüp dönüp aynı başlangıca geri gelen, çarpık ilişkiler fantezisinin dibine vuran dizilerden sıkılanlar için son dönemlerde internet dizileri bir kaçış yolu oldu. 

Ülkemizde çok fazla yapım olmasa da "Sıfır Bir" gibi amatör yapımlarla (amatör dediğime bakmayın kadro her ne kadar amatör olsa da bence televizyonlarda izlediğimiz dizilere taş çıkartır) başlayıp, Blu TV, PuhuTV gibi büyük şirketlerinde devreye girmesiyle son zamanlarda önemli bir aşama kaydeden internet dizisi sektörüne Onur Ünlü'nün de dahil olması biz izleyiciler açısından oldukça güzel bir haber...