Blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Kasım 2017 Pazartesi

Netflix'in Yeni Harikası: The Punisher

İlk bölümü yayınlanan The Punisher, güzel bir sezonun bizi beklediğini daha ilk bölümünden gösterdi. Bir Marvel karakteri olan Frank Castle ile takip edenlerinde bileceği üzere ilk olarak Daredevil dizisinde tanışmıştık. Netflix gelen güzel tepkilerden sonra bir The Punisher dizisi çekileceğini açıklamıştı. Frank Castle karakteri olarak seçilen Jon Bernthal, karakteri aslında gerçekten güzel canlandırmış. Birçoğumuzun The Walking Dead'den tanıdığı ve pek haz etmediği Shane, Frank Castle olarak çok iyi bir iş çıkarmış.


Bunun yanı sıra karakterimizi biraz tanıyacak olursak; kendisi Deniz Piyadesi olarak askerliğini yapmış ve keşif, keşif gücü ve keskin nişancılık dallarında da eğitim almıştır. ABD ordusuyla Vietnam savaşına da katılan Frank Castle, bu savaş esnasında bir esire tecavüz ettiği için arkadaşını kendisi öldürmüştür.

Dizinin ilk bölümünde ailesini öldürenlerden intikamını alırken gördüğümüz Castle, sonrasında bir inşaat işçisi olarak hem ailesinin acısını dindirmek için hem de sinirini insanlardan çıkarmaktansa balyozla duvarları yıkarak çıkarırken görüyoruz. Mesai arkadaşlarının kendisine karşı tavırları ve mafyanın kumarhanesine yaptıkları baskından sonra onları ele verebileceği için suçsuz birini öldürmek istemeleriyle çığırından çıkan Castle, mesai arkadaşlarını öldürdükten sonra mafyanın kumarhanesini tek başına basıp ortalığı dağıttığını ve kumarhanedeki herkesi tek başına öldürdüğünü görüyoruz.

Dizi de aksiyonun eksik olmayacağını ve özellikle mafyanın bir hamle yapması ilerleyen bölümlerde muhtemel bir olay zinciri olarak karşımıza çıkıyor. Tabi başrol olduğu için ölmeyecek olan Frank Castle'a zor durumlarında ilerleyen bölümlerde Daredevil ve Defenders ekibi yardıma gelir mi görmemiz gerek. Belki The Flash ve Arrow'da olduğu gibi ortak bölümler görebiliriz.

18 Kasım 2017 Cumartesi

Pardus 17.1 İnceleme

Uzun bir aradan sonra yeni bir yazı ile sizlerin karşısına yeniden çıkmak çok güzel bir duygu... Son zamanlarda gerek iş yoğunluğum gerekse vizelerin yoğunluğundan ötürü blogu oldukça fazla boşladığımın farkındayım. Bu yüzden bugünden itibaren en azından haftada bir bile olsa blogumda bir yazı yayınlama kararı aldım. Kısacası artık daha sık görüşebileceğiz. Lafı fazla uzatmadan konuya direkt olarak balıklama dalma düşüncesindeyim.


Bildiğiniz gibi (özellikle Linux kullanıcıları daha iyi bilir) Tübitak tarafından geliştirilen bir yerli Linux dağıtımımız var, adı Pardus. Pardus denildiğinde aslında tek bir işletim sistemi gelse de insanların aklına aslında bu durum biraz karışık (bunu farklı bir yazıda dile getiririm) ve yazının devamında Tübitak tarafından geliştirilen Pardus sürümü için konuşacağız. Tübitak geçtiğimiz günler yayınladığı görselle Pardus için uzun vadeli bir program belirlediğini ve geliştirmeleri sürekli hale getirdiğini açıkladı.


Yukarıda gördüğünüz bu takvimde Tübitak Pardus'un geliştirmelerine 2025 yılına kadar aralıksız devam edecek. Bu durum bu yüzden sevindirici bir haber. Bunun yanı sıra bir süredir kullandığım Pardus 17 (gelen son güncelleme ile artık 17.1 oldu) hakkında gözlemlerimden kısa bir şekilde bahsetmek istiyorum.


Öncelikle önceki Pardus sürümlerine nazaran XFCE masaüstü ortamını varsayılan olarak kabul eden bu sürüm görsellik açısından benim çok hoşuma gitti. Özellikle XFCE özelleştirmelerinin artıları ve Pardus'un varsayılan duvar kağıtları ve simge setleri de son zamanların modası olan materyal tasarıma uygun bir şekilde seçilmiş olması gerçekten güzel olmuş. Son kullanıcı olarak kurulumda ve kullanımda herhangi bir zorluk çekmediğim için son kullanıcı olarak sizlere de kesinlikle öneririm. Özellikle masaüstü ortamı olarak en hafif ortamlardan biri olan XFCE'nin varsayılan olması ve RAM tüketiminin düşük olması eski bilgisayarlar için bile rahatlıkla kullanılabilecek bir dağıtım olarak karşımıza çıkıyor.

Aslında yazılacak belki birçok konu var ancak hem biraz teknik konulara girmesi hemde başka sitelerden çok daha detaylı olarak öğrenebileceğiniz için son kullanıcı açısından kısa bir incelememi sunmak istedim. Eğer olur da indirmek isterseniz aşağıdaki  linklerden hem XFCE hem de Deepin arayüzlü halini indirebilirsiniz.

Pardus 17.1 XFCE indir

Pardus 17.1 Deepin indir


22 Eylül 2017 Cuma

İngilizce Düzensiz Fiiller

İngilizce de zamanlara çalışırken farkettim ki düzensiz fiilleri (irregular verbs) unutmuşum. Oysa ki zamanında hepsini ezbere hiç aralıksız sayabiliyordum. Zamanla tekrar etmeyince ve kullanmayınca haliyle unutuyor insan... Ben de hem tekrar etmek hem de hatırlamak amacıyla liste şeklinde düzensiz fiillerin hepsini oturdum listeledim. Eğer sizde ingilizcedeki düzensiz fiilleri (irregular verbs) ve hallerini merak ediyor ya da ezberlemek istiyorsanız hazırlamış olduğum listeden yararlanabilirsiniz. 


11 Eylül 2017 Pazartesi

Gönüllü CV Danışmanlığı Projesi: CV Destek

Linkedin'de aktif olarak takip ettiğim insan kaynakları uzmanlarından Sinem Işık tarafından son zamanlarda çok güzel bir proje hayata geçirildi. Çok yakından takip ettiğim bu projeyi sizlerle de paylaşmak istedim. CV Destek adındaki projenin asıl amacı aslında yeni mezun olmuş ve insan kaynakları alanında iş arayan ancak iş tecrübesi olmayan bireyler için hem tecrübe kazandırabilecek hem de CV'lerini düzenleme konusunda yardım arayan bireylere ücretsiz danışmanlık hizmeti vererek CV'lerde yaptıkları hataları göstermek.


Aslında CV Destek projesi ile en başından itibaren ilgimi çeken en önemli olay etap etap ilerlemesi ve her etapta farklı bir ekibin kurulması. Her kurulan ekipte sıkı bir eğitimden geçerek proje başladığında eğitimli birer ekip elemanı haline geliyorlar. Şimdi diyeceksiniz ki bu ekip tecrübesiz bizim CV'ler üstünkörü incelenmiş olacak. Aslında öyle değil. Şöyle ki ekipteki arkadaşlar eğitimlerini aldıktan sonra incelemelere başlıyorlar ve son onay ise Sinem Hanım'dan geçiyor.

Yeni bir mezun için kesinlikle çok faydalı olan projeden yararlanmak ya da projede yer almak istiyorsanız Sinem Hanım'ın İK Cafe bloguna girerek yayınlanan ilanları takip etmeniz yeterli olacaktır. Projeden yararlananların bazı geri bildirimlerini de aşağıdan okuyabilirsiniz.

Gönüllü CV projesi kapsamında doğru bildiğim yanlışlarımı fark etmemi sağladınız.Böyle bir proje ile birçok kişiye dokunmanız, onların yeni işlere sahip olabilmeleri adına destek olmanız takdire şayan. Bu kapsamda bana sağlamış olduğunuz destek için de şükranlarımı sunuyorum.
Göndermiş olduğum Cv’min içerik ve düzen konusunda profesyonel olan bakış açılarınız ile beni yönlendirmeniz , bu ve bundan sonraki iş arayış sürecimde etkin bir rol oynayacak. Değerli bilgi ve katkılarından dolayı emeği geçen Merve Hanım’a ve CV Destek Ekibine teşekkürlerimi sunarım. 
Öncelik ile vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Çok güzel bir iş yapıyorsunuz.
Ama bu işin neticesine alabilmek için cv lerimizi okuyan değerlendiren karşı taraflarından bence sizler tarafından eğitilmesi gerekir ki bir anlamı olsun.
çünkü sizin profesyonelliğinize sahip olmayan kişiler okur ise yine bir anlam ifade etmeye bilir. Teşekkür ederim.
Yeni mezun ve kariyerinin henüz başında bir birey olarak, CV mi düzenleme gibi bir katkı ile hayatıma dokundunuz. Karşılıksız yapılınca iyiliktir bunun adı. Emeklerinize sağlık ! ✨ 

9 Eylül 2017 Cumartesi

Artık Köşe Yazarlığı da Yapıyorum

Aslında blogumda siyasi içerikli yazılar yazmayı çok sevmiyorum. Her ne kadar kişisel bir blog olduğu ve istediğim konuda yazı yazmama açık bir blog olduğu için hiç sırıtmayacağını düşünsem de bu tarz yazıların kişisel bloglarda bulunmasından yana değilim nedense... Bu yüzden bende daha rahat edebileceğimi ve yazılarımın yayınlandıktan sonra siyasi anlamda benimle aynı fikirleri paylaşan insanlara ulaşacağını düşündüğüm için köşe yazarlığı yapmaya karar verdim.


Öncelikle internette yer alan haber sitelerini listeledim ve konularına göre ayıkladım. Özellikle yerel haber sitelerinden uzak durmaya gayret gösterdim. Çünkü bir yerden sonra haberlerin içeriği ve konuları o bölgenin, ilin ya da ilçenin gündeminde kalmak zorunda oluyor ve bu durumda benim için bir sınırlayıcı etmendi. Daha sonra haber sitelerinin içeriklerini ve yazar kadrolarını incelemeye aldım. Bunu yapmamdaki amaç hem kendimi hem de yazılarımın yayınlanacağı haber sitelerini korumaktı. Çünkü benim görüşlerimle ters düşen bir haber sitesinde yazımın çıkması o haber sitesinin hem ziyaretçi kaybetmesine hem de benim diğer yazarlar ve ziyaretçilerle sorunlar yaşamama neden olabilirdi. Bu yüzden siyasi görüşüm ve düşüncelerimle ters düşen haber sitelerini eleyerek gönüllü köşe yazarlarına kapılarını açan haber sitelerinin listesine ulaştım. Sonuç olarak elimde bir iki tane site kalmıştı ve bunlardan birisi olan Gazete Kritik sitesinde, benimde blogunu çok yakından takip ettiğim Vural Egemen Sarıgöz haber editörü olarak görev yapıyordu. Bu yüzden elimde sadece Gazete Kritik'te kaldı diyebilirim.

En nihayetinde, işlerimden fırsat buldukça ve elimdeki konular hakkında araştırmalarımı yapıp net verileri elde ettikçe yazmak istediğimi hem Vural Egemen Hocam'a hem de Gazete Kritik'in kendi mail adresine mail atarak bildirdim. Gerek site yetkilileri gerekse Vural Hocam hızlı bir şekilde dönüş bu durumdan gayet memnun olacaklarını ve istediğim zaman istediğim yazımı yayınlayabileceğimi belirttiler. Sonuç olarak artık çalışma hayatımızı ilgilendiren siyasi konuları ayrıntılı verilerle bir araya getirerek elde ettiğim sonuçları Gazete Kritik sitesindeki köşemde yayınlıyorum.

Gazete Kritik köşeme buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Yazılarıma yorum yaparsanız eğer sevinirim.

8 Eylül 2017 Cuma

İşçi Grevlerine Bakışımız

İzmir'de faaliyet gösteren İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İzdeniz A.Ş. çalışanlarının yaptığı grevden sonra gördüm ki işçi grevlerine bakış açımız oldukça ilginç... Siyasete oldukça düşkün olan vatandaşlarımız her konuda olduğu gibi işçilerin yürüttüğü hak mücadelelerine yine siyaseti işin içine katmayı başardılar. Bu yüzden öncelikle grev hakkında biraz bilgi vermek istiyorum.

İzdeniz çalışanları, üyesi oldukları sendika ile İzdeniz arasında yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonuç alamayınca son çare olarak grev kararı almış ve 23 gün boyunca hak mücadelesi vermişlerdir. Ancak bu hak mücadelelerini, sadece işverene karşı değil aynı zamanda bu hak mücadelesinde desteklerini bekledikleri halktan aldıkları tepkiye karşı da verdiler.


Aslında halkın tepki vermesi bir yere kadar normal karşılanabilir. Ancak bir yerden sonra greve karşı olan tepkinin üstüne siyasi konuşmalarda eklenince grevi işçiler için zorlaştıran bir etken haline geliyor ne yazık ki. Bir hak mücadelesi olan işçi grevlerinin hiçbir siyasi amacı yoktur öncelikle bilinmesi gereken budur. Ancak nedense biz bunları bir türlü anlayamıyor ya da anlamak istemiyoruz.

Bu yüzden halk olarak işçi grevlerine her zaman bir önyargıyla yaklaşıyoruz. Çünkü işçi grevleri olursa hizmet almamız ya gecikiyor ya da engelleniyor. Ancak şunu bilmiyoruz ki bu grevi yapanlarda eğer grev yapmazlarsa bizim yararlandığımız hizmetlerden kendileri yararlanamayacaklar. Hep kendimizi düşünerek tepki gösterdiğimiz insanlar grevde yer almazlarsa hem yasal sorunlarla karşı karşıya kalacaklar hem de ekonomik sorunlarının yanı sıra diğer işçi arkadaşlarını da yalnız bırakmış olacak. Bir işyerinde işçilerin birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri ve sendikalı olmaları, işveren ile işçi arasındaki dengesizliği gidereceği gibi insan onuruna yakışır iş dediğimiz insanca yaşamanın gereklerini yerine getirebilecek çalışma ortamı ve ücret dengesini de sağlayacaktır.

14 Haziran 2017 Çarşamba

Akademik Dünya'ya İlk Adımlar

Uzunca bir süredir yazamadım. Bende bu yüzden bu yazımda son zamanlarda yaşamış olduğu gelişmelerden kısa notlarla yazacağım bu yazımı...

En son yazdığım yazımdan bu yana aslında çok büyük bir değişiklik olmasa da güzel gelişmeler ve olaylar yaşadım diyebilirim. Bunlardan ilki 5 Haziran tarihinde CHP Emek Büroları tarafından düzenlenen Kıdem Tazminatı Fonu Çalıştayı'ydı. Şu anda iş piyasalarında büyük tartışma konusu olan ve gündemi yoğun bir şekilde işgal eden kıdem tazminatı fonu çalışmaları ile ilgili güzel ve etkili bir çalıştay oldu. Bu arada belirteyim burada saydığım konuların kısa detaylarını yazının devamında vereceğim ayrıca ayrıntılı olarak her biri için ayrı birer yazı yazmayı da düşünüyorum.


Ankara'da gerçekleşen bu güzel çalıştaydan sonra üniversiteyi okuduğum şehire Zonguldak'a gittim. Dolu dolu 2 gün geçirdim. Özellikle okuduğunuz şehire bir takım şeyleri başarmış ve belli bir seviyeye gelmiş biri olarak gitmek çok başka bir haz uyandırıyor insanda. Özellikle hocaların yanı sıra genel merkezi Zonguldak'ta olan Genel Maden İş Sendikası'nı ziyaretim sırasında çalıştığım yeri söyleyince ayrı bir güzel karşılanmak beni mutlu eden etkenlerden biri oldu. Keza yine aynı şekilde Zonguldak İşkur İl Müdürlüğündeki ziyaretim sırasında da aynı duyguları yaşadım.

Bunların yanı sıra artık Gazete Kritik isimli haber sitesinde de köşe yazıları yazmaya başlıyorum. Tabi güzel bir fotoğraf bulabilirsem. Şimdi siz aşağıdaki yazar hakkında kısmındaki eski resmimi gördükçe değiştir artık şu fotoğraf diyorsunuz haklısınız da yakın zamanda güzel bir fotoğraf çekilerek değiştireceğim. Ayrıca Academia.edu ve SlideShare.net internet sitesinde de akademik amaçlı hazırlamış olduğum bazı araştırmalarımı da paylaşmaya başladım. 

Çalıştay'dan Notlar

Son dönemlerde gündemi oldukça sık bir şekilde meşgul eden ve çalışma hayatımızı oldukça net bir şekilde etkileyecek olan kıdem tazminatı fonuna yönelik çalışmalar hükümet tarafından çok gizli bir şekilde yürütülüyor. Şu ana kadar kimsenin çok net bir bilgisinin olmadığı ve sadece gazetelerden gördüğümüz müjde(!) haberleriyle okuduğumuz kıdem tazminatı konusunda CHP Emek Büroları, tüm tarafların katılımının sağlandığı, demokratik ve etkili bir çalıştay düzenledi. Çalıştay'da edindiğim bilgilere ayrı bir yazı da değineceğim ancak şunu söyleyebilirim ki kesinlikle çok iyi bir organizasyon olduğu konusunda hiç bir şüphem bulunmuyor.