Linkedin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Linkedin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Mart 2017 Perşembe

LinkedIn'de Öne Çıkma Yolları

Linkedin, sizlerinde bildiği gibi özellikle profesyonel sosyal ağ olduğu ve iş dünyasından bir çok profesyonelin yer aldığı için diğer sosyal ağ platformlarından keskin bir şekilde ayrılıyor ve kullanıcıların yaptıkları paylaşımlarda net olarak ciddilik ve profesyonellik havası estiği görülüyor. Özellikle iş dünyasından bir çok insanın bir arada bulunması, kullanıcıları "Acaba bir iş fırsat yakalayabilir miyim?" düşüncesine de itiyor. Bu da direkt olarak platformda "ön plana çıkmak" ve "arama sonuçlarında üst sıralarda yer almak" olgusunun önemini artırıyor.


İşte bende bu yüzden sizlerle ufak bir yazı paylaşmak istedim. 7 adımda profilinizi güçlendirmeniz için gereken ipuçlarına başlayalım isterseniz:

1 - Anahtar Kelimeleriniz Olsun

Profilinizde kariyeriniz ve kariyer planlamanızla ilgili anahtar kelimelerinizi belirtin. Özellikle arama sonuçlarında görünmenize olanak sağlayacaktır. Yani daha önce bir muhasebe şirketinde çalışmışsanız ve kariyer hedeflerinizi bu yönde planlamışsanız profil bilgilerinize de bununla ilgili anahtar kelimeler paylaşmanız sizi aramalarda ön planda tutacaktır.

2 - Gerçek Olun

Özellikle başta Twitter olmak üzere Facebook ve Google+ gibi sosyal platformlarda insanlar özellikle markalarını tanıtmak için profillerinde markalarının isimlerini ya da parodi hesap açmayı tercih ediyorlar. Ancak Linkedin'de bu tarz profiller hiç hoş karşılanmıyor zira burası yazının başında da dediğimiz gibi profesyonel bir platform ve burada gerçek olmak ve ciddi olmak çok önemli... Bu yüzden kullandığınız profil fotoğrafınız, profil isminiz ve çalışma hayatınızdaki konumunuz gerçek hayattaki ile aynı olmasına dikkat etmelisiniz. Sonuçta işveren, mülakata Bugs Bunny'i ya da Joker'i çağırmak yerine gerçek fotoğrafı olan birilerini çağırmayı tercih eder. Bunun yanı sıra profil fotoğrafı eklemeniz, profilinizin görüntülenme oranını 7 kat artırıyor.

3 - Profil URL'nizi Düzenleyin

Linkedin'de profil açtığınızda profilinize ulaşmak isteyenler "http://linkedin.com/pub/john-doe/4a/z89/145/" şeklinde bir  URL kullanmak zorunda kalacaklar, bu da çok profesyonel ve pratik olmayan bir durum. O link yerine "http://linkedin.com/in/johndoe" gibi bir URL kullanmak her zaman size fayda sağlar. Kısa, basit ve akılda kalıcı bir URL her zaman işinize yarar.

4 - Aktif Olun ve Sizinle İlgili Paylaşımlara Katılın

Özellikle profilinizi açıp beni neden takip etmiyorlar ya da neden görünmüyorum gibi düşüncelere kapılmayın. Sonuçta siz aktif olmalısınız ki insanlar sizi takip etsin ve sizinle iletişime geçsinler. Düzenli aralıklarla sektörünüzle ilgili haberler, makaleler ve içerikler paylaşın. Bu sizi öne çıkaracaktır. Ayrıca diğer kullanıcılarla etkileşim de olun ve tartışmalara katılın. sonuç olarak sürekli konuştuğunuz biri mi yoksa sadece selam verdiğiniz biri mi sizi daha çabuk hatırlar. Kendinizi hatırlatın...

5 - Bağlantı Kurun

Sektörünüzle ilgili kişileri arayın ve onlara bağlantı daveti gönderin. Size benzer kullanıcılarla bağlantılarınız olursa aramalarda öne çıkarsınız. Bunu yaparken tabi ki nereden geldiğinizi sakın unutmayın. Linkedin özellikle daha önceden tanıyor olabileceğiniz ya da mail adresinizdeki ekli kişileri tanıdığınızı ve onları eklemeniz gerektiğini düşünüyor ve buna çok önem veriyor. Bağlantı eklerken olabildiğince tanıdığınız kişilerin çok olmasına dikkat edin.

6 - Linkedin Gruplarına Katılın

Gruplara katılın ve tartışmalar başlatın. Gruplarda aktif olmanız diğer kullanıcılarla olan etkileşimleriniz açısından oldukça önemlidir. Sonuçta grupları meslek odaları gibi düşünün. Bir grupla sizinle aynı sektörde yer alan bir çok kişi yer alır ve tartışmalar başlatmanız bu açıdan çok önemlidir.

7 - Çalışmalarınızı Ön Plana Çıkarın ve Profilinizi Doldurun

Daha önceden yapmış olduğunuz tüm profesyonel çalışmalarınızı ön plana çıkarın. Bu çalışmalar sadece para kazandıklarınız olmasın. İşe başvururken her ne kadar eski işlerinizin sizleri öne çıkaracağını düşünsenizde gönüllü olarak yaptığınız çalışmalarda bir o kadar önemlidir. Sosyal sorumluluk projelerine ve gönüllülük odaklı çalışmalara yatkın olan bireylerin çalışma arkadaşlarıyla sorun yaşamalarının azaldığı da göz ardı edilemez bir gerçektir. Buna ek olarak profilinizi de tam olarak doldurmaya da özen gösterin. Profilinizin dolu olması sizi öne çıkaracak büyük bir etkendir.

22 Aralık 2016 Perşembe

Linkedin'i Etkin Kullanmak

Hatırlayacağınız üzere Linkedin kısa bir süre önce 26 milyar $'a Microsoft tarafından satın alınmıştı. Sosyal ağlar arasında en kurumsal, en resmi, en ciddi olan ve çizgisinden ödün vermeyen bir yapısı da vardır. Şahsen ben Microsoft'un satın almasından sonra dolaşan akıllı sosyal ağ söylentilerinden oldukça umutlanmıştım ancak Microsoft CEO'su Satya Nadella'nın yaptığı son açıklama da Linkedin'i özellik Office programlarıyla entegre bir hale getirmeyi amaçladıklarını duyduktan sonra hayallerim suya düştü. Çünkü akıllı sosyal ağ olarak nitelendireceğimiz Bing, Windows, Office, Skype gibi Microsoft ürünleri ile entegre çalışan bir kurumsal sosyal ağ olması oldukça güzel olurdu.



Örneğin; Skype üzerinde ekli olan arkadaşları Linkedin üzerinde ekleyebilir, Windows üzerinde oynadığımız oyunları Linkedin üzerinde paylaşabilir (bunu söylememin en önemli nedeni ise bilgisayar oyunu oynamak insanların yaratıcılığını artırıyor ve daha hızlı düşünmesini sağlıyormuş, sonuçta adamlar oturmuş araştırmış haklılardır), Bing üzerinde birini aradığımızda direkt olarak Linkedin profilini özelleştirilmiş bir pencerede bize sunması ve hatta Bing reklamların bile şu anda Facebook ve Google'da olduğu gibi Linkedin üzerinde paylaştığımız şeylerle ilgili olması iyi olurdu.

Neyse bunların hiçbiri olmadı ve ben bu yazıyı yazmaya başladım, o yüzden isterseniz dönelim konumuza... Evet, Linkedin kurumsal yapısı ve resmi duruşuyla önümüzde çok güzel bir örnek olarak duruyor. Direkt olarak işverenlerle temas kurabileceğiniz ve kendinizi onlara tanıtma fırsatlarınızın olduğu bir alan... Peki biz bu mecrayı ne kadar etkin kullanıyoruz. Açıkçası doğruyu söylemem gerekirse kesinlikle iyi kullananlar var ama birçok kişi Linkedin'i de diğer sosyal ağlar gibi zannedip fıkra, komik olmayan saçma karikatürler, aşk şiirleri vb. paylaşımlar yapabiliyor. Yani eğer Microsoft satın almadan önce Türkiye'deki bu kullanıcıları inceleseydi, bırakın 26 milyar dolar 26 tl bile vermezdi. En nihayetinde ülkemizde birçok insan malesef hakkını veremiyor buranın...

Linkedin aslında yazının başından bu yana dediğim gibi kurumsal bir sosyal ağ arkadaşlar... Burada fıkra, karikatür paylaşmayı bırakmalısınız. Linkedin nasıl kullanılmalıdır öncelikle bunu kavramak gerekir. Eğer Linkedin'i etkili kullanmak istiyorsak resmiyete ve profesyonelliğe ihtiyacımız var. Burada bir vizyon yansıtmalısınız. Profilini tam olarak doldurun. Ardından mümkünse farklı dillerde birer profil oluşturmaya çalışın. Özellikle ingilizce olacak tabi ki... Paylaşımlarınız çalıştığınız kurum veya ilgi alanlarınızla alakalı olsun. Çalışmak istediğiniz sektörlerden haberler, o sektöre ilişkin fikirleriniz, çeşitli yerlerde o sektörün uzmanlarının söylediği sözler, sektöre ilişkin farklı ülkelerdeki uygulamalar bu paylaşım türlerinin başında geliyor. Mümkünse akademik makale yazmaya çalışın ve bunları kabul görmüş site veya dergilerde yayınlatıp o yazınızın linkini Linkedin profilinize ekleyin. Hatta Linkedin Pulse kullanın ve orada da makale yayınlayın ve hazırladığınız sunumları SlideShare üzerinde paylaşarak profilinize ekleyin.

Bunları yaparsanız kesinlikle size iş teklifi gelir demiyorum ancak profilinizin popülerliğini artırmak ve Linkedin üzerinden eleman avı yapan insan kaynakları uzmanlarını kendinize çekmek için kesinlikle çok önemli adımlardır. Umarım zamanla bu yazımı okuyan çıkar ve artık Linkedin üzerinde fıkra ve karikatür görmeyi bırakırız. Bu arada mesleğiniz karikatürist ya da komedyenlikse siz paylaşmaya devam edin.

14 Haziran 2016 Salı

Linkedin'i Microsoft 26 Milyar $'a Aldı

Birçoğunuzun kullandığı ve sosyal ağ dünyasının en resmi, en ciddi ve en dikkat edilen firmalarından biri olan Linkedin, uzun bekleyişin ardından turnayı gözünden vurdu. Daha önce Tumblr'ı satın almadan Yahoo'nun, Google+'ı daha da güçlendirmek isteyen Google'ın ve bunun gibi daha birçok büyük firmanın ilgisini çeken ancak gelen tüm teklifleri kabul etmeyen Linkedin, en sonunda Microsoft'un uçuk teklifine dayanamamış. (Gerçi kim dayanabilir ki sonuçta ortada 26 Milyar $ var.)


Linkedin'i bu kadar değerli ve önemli yapan nedir peki. Hali hazırda bünyesinde barındırdığı 400 milyon kullanıcı ve şirketler... En önemli etkenlerden biri özellikle Twitter, Facebook gibi direkt olarak kullanıcı odaklı değil kurumsal hizmetlerde sunması. Ücretli üyelik gibi kendi içerisinde bir gelir modelinin bulunması da önemli bir etken ancak asıl önemli olan Microsoft'un Bing'i geliştirme ve güçlendirme çalışmaları yapması arama sonuçlarını derinleştirmesi ve akıllı arama motoru planlarını hayata geçirmesi için önemli bir kaynak Linkedin.

Microsoft özellikle Hololens ile birlikte kullanıcılara sunacağı tam donanımlı ve akıllı bir arama motoru amacı Linkedin'i alması için önemli bir sebep. Bakalım Microsoft, Linkedin üzerinde ne gibi değişiklikler yapacak ve ne gibi yenilikler katacak. Ancak kişisel öngörüm eğer Microsoft, Linkedin'i bir takım geliştirme ve kullanıcı odaklı düzenlemeler yaparsa ileride Facebook, Twitter gibi firmalara karşı kesinlikle büyük bir koz olarak kullanabilir.