6 Nisan 2017 Perşembe

İLO 154 Sayılı Toplu Sözleşme Konvensiyonu

Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) tarafından 1981 yılında Cenevre yapılan 67. Uluslararası Çalışma Konferansı'nda oluşturulan ve toplamda 45 ülke tarafından İLO 154 Sayılı Toplu Sözleşme Konvensiyonu'nu Türkiye henüz kabul etmediği için Türkçe bir metni bulunmamaktadır.


İLO ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen ve "Çalışma Hayatı'nda Sosyal Diyaloğun Geliştirilmesi Projesi" kapsamında Türkiye'deki sosyal taraflar olan konfederasyonlar ve bağlı sendikalara kurumsal kapasitelerinin artırılması, örgütlenme özgürlüğü, toplu pazarlık ve sosyal diyalog konularıyla alakalı 10 - 11 Nisan 2017 tarihlerinde İLO Ankara Ofisinde toplantı yapılacak. Toplantı kapsamında 87, 98, 135, 144, 151 ve 154 sayılı İLO Sözleşmeleri hakkında bilgi verilecek. Bu sözleşmelerden 87 Sayılı Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi, 98 Sayılı Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi, 135 Sayılı İşçi Temsilcileri Sözleşmesi, 144 Sayılı Üçlü Danışma Sözleşmesi ve 151 Sayılı Çalışma İlişkileri (Kamu Hizmeti) Sözleşmesi Türkiye tarafından kabul edildiği için Türkçe metinlerine erişmek mümkün. Ancak 154 Sayılı Toplu Sözleşme Konvensiyonu hakkında aynı şeyi söyleyemeyeceğim.Bu yüzden bende 154 Sayılı sözleşmeyi Türkçe'ye çevirdim. Türkçe metni aşağıda görebilirsiniz ayrıca orjinal ingilizce metne ulaşmak için de burayı tıklamanız yeterli olacaktır.

Lütfen gördüğünüz hatalı yerleri yorum atarak yada iletişim sayfası üzerinden bana bildiriniz.

4 Nisan 2017 Salı

Tümtis Grev Kararı Aldı

TÜV-TÜRK'e bağlı Tem-Kocaeli Araç Muayene İstasyonlarında çalışan işçilerin, Tüm Taşıma İşçileri Sendikası'na (TÜMTİS) üye olmaları ve 48 işçinin işten çıkarılmasıyla 2014 yılında başlatılan hukuki mücadeleyi kazanan TÜMTİS, toplu sözleşme masasından grev kararıyla kalktı.


3 Nisan 2017 itibariyle Gebze, Gölcük ve Köseköy olmak üzere 3 farklı işyerinde grev kararı alan TÜMTİS, işyerlerine grev pankartı astı. Basın açıklaması yapan TÜMTİS Genel Örgütlenme Sekreteri Muharrem Yıldırım açıklamasında "Bugün işverenin, yasa tanımaz, kanunları hiçe sayan keyfi tutumundan dolayı burada grev aşamasına gelinmiştir” diyen Genel Örgütlenme Sekreteri Muharrem Yıldırım konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Bu işyerinde 2014 yılında başlattığımız örgütlenme çalışmasında işveren, çalışanların sendika hakkına saygı göstermek yerine üyelerimize baskı uygulayarak sendikadan vazgeçirmeye çalıştı. İşveren, önce 6 işçiyi işten çıkardı, üyelerimizin kararlı duruşu karşısında ise yeniden işçi kıyımına girişti. Toplam 48 üyemizi işten çıkardı ancak açtığımız işe iade davalarında mahkemeler sendikamızı ve işçileri haklı buldu.” dedi.

Sendikal örgütlenmenin yasal bir özgürlük olduğu, gerek Anayasa'mızda gerekse 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nda da güvence altına alındığı bilinmektedir. Temel insan hakları arasında da bulunan sendikalara üye olmayı engellemenin hiçbir mantığı olmamakla birlikte engellemeye çalışmak dahi suç sayılmalıdır.

İngilizce Konuşmak İçin Etkili Yollar

İlkokuldan beri sürekli ingilizce dersleri alıyor ve kelimeler ezberliyoruz. Ancak üniversiteden mezun olduğumuzda dahi kendimizi ifade edecek en temel cümleleri bile kuramıyoruz. Bu yazımda sizlere kendiminde denediğim basit ama etkili yöntemleri önereceğim.


Sürekli Konuşun!

Dil öğrenmenin en etkili yanı sürekli o dili konuşmaktır. Yurt dışına çıkacak imkanınız ya da zamanınız yoksa kendinize internetten sohbet edebileceğiniz arkadaşlar edinin. En kolayı dünyada 1.3 milyardan fazla kullanıcısı olan Facebook... En basit şekliyle "Learn English" şeklinde basit bir arama yapıp üye sayısı yüksek olan Facebook Gruplarına dahil olun. Gruplara üye olduktan sonra sizin gibi ingilizce öğrenen insanlarla konuşmak istediğinizi belirten ufak bir yazı yazıp (bu kısımda Google Translate'den yardım alabilirsiniz) paylaşın. Oradan sizinle konuşmaya hazır insanlar arasından istediğinizi seçip geri dönüş yapabilir ve konuşmaya başlayabilirsiniz. Unutmayın sürekli iletişimde olmanız ingilizcenizi canlı tutacaktır ve geliştirmenize fırsat tanıyacaktır. Önerdiğim Facebook gruplarına yazımın sonundan ulaşabilirsiniz.

Basit Dile Sahip Diziler İzleyin, Müzik Dinleyin ve Hikayeler Okuyun

Özellikle konuşma şeklini tam kavrayabilmeniz ve kulağınızın kelimelerin söylenişlerine alışması için basit ingilizce dizileri ingilizce altyazı ile izleyin. Dizi olarak önereceğim Oxford'un hazırladığı "English Extra" dizisi bizler gibi yeni başlayanlar için oldukça iyi bir dizi. Youtube üzerinde tüm bölümlerine erişebilir ve altyazılı ve altyazısız şekilde izleyebilirsiniz. Size önerim dizinin bütün bölümlerini önce altyazılı olarak izleyip bitirin ardından altyazısız olarak izleyin. Müzik meselesine gelirsek eğer sakin ve hafif müzikler dinleyin çünkü bu tarz müziklerin dili daha rahat anlaşılabilir.

Ayrıca internetten basit ingilizce hikayeler bularak bunları okuyabilirsiniz. Bunu yapmanız özellikle kelime dağarcığınızı artırmanıza çok büyük katkı sağlayacaktır.

Kelime Ezberleyin ve Asistan Kullanın

Cümle kurabilmek en temel öğeler kelimelerdir. Günlük hayatta en çok kullandığınız ve insanlarla iletişimde işinize en çok yarayacak olan kelimeleri belirleyin. Bunu belirlerken dizide kullanılan kelimelere de dikkat ederek oradan kelimeler çıkarabilirsiniz. Ayrıca kelimeleri kullanırken cümle yapısını oturtabilmeniz ve kavrayabilmeniz için akıllı telefonunuza Duolingo ve Lingualeo gibi mobil asistanlar kurabilirsiniz.

Bunun yanı sıra üye sayısı yüksek olan bazı Facebook ingilizce grupları:

2. Learn English & meet new friends - 7.642 üye

3 Nisan 2017 Pazartesi

Outlook Alternatifi Mail İstemcileri

Özellikle Windows kullanıcılarının çok yakından tanıdığı Outlook, ücretiyle el yakıyor ve bunu hepimiz biliyoruz. Kaçak kullanıldığında da özellikle kurumsal firmalarda çalışanlar için başlı başına bir sorun oluyor. Sonuçta ücretle satılan bir programı kullanmak hem maliye açısından hem de kurumsal itibar olarak bir sorun yaratıyor. Bu yüzden bazı kurumlar ve maillerle çok fazla haşır neşir olan kişisel kullanıcılar ücretsiz alternatiflere yönelmeyi tercih ediyor.

Thunderbird (Linux, Windows, Mac)


Thunderbird, Firefox'tan hatırlayacağınız Mozilla Vakfı tarafından geliştirilmektedir. Tamamen ücretsiz olarak kullanabileceğiniz Thunderbird ile maillerin yanı sıra takviminizi tutabilir ve etkinlikleriniz için hatırlatmalar belirleyebilirsiniz.


Opera Mail (Mac, Windows)


Dünya üzerinde büyük bir hayran kitlesi olan ve internet tarayıcısı olarak kararlı bir şekilde yoluna devam eden Opera, Opera Mail gibi yan uygulamalarla da kendini kanıtlamış durumda. Mac ve Windows için iyi bir alternatif olan Opera Mail, özellikle sade arayüzü ile ilgi çekici duruyor.


Nylas Mail (Linux, Windows, Mac)


Arayüzüyle ilgi çeken ancak çok fazla bilinmeyen Nylas Mail'de güzel bir alternatif olarak karşımızda... Daha önce hiç kullanmadığım Nylas Mail'i indirmek istediğinizde mail adresinizi istemesi akıllara "Tanıtım mailleriyle gelen kutumu dolduracak mı acaba?" diye düşündürse de güzel bir alternatif olarak listemde yerini aldı. 

2 Nisan 2017 Pazar

Tavsiye Yabancı Diziler - 1

Özelikle yerli dizilerin yetersizliği (burada özel bazı dizileri tenzih ederim) ile bende yabancı dizilere yönelen güruhun bir parçası oldum. İzlediğim dizilerden bazılarını da benim gibi yabancı dizilere yeni yönelenlere yol göstermesi için sizlere aktarmak istedim. Lafı fazla uzatmadan hadi dizilere geçelim...

The Walking Dead


Listenin başında Türkçe'de "Yürüyen Ölü" anlamına gelen kısaca zombi olarak tabir ettiğimiz varlıkların dünyayı ele geçirmesi ve bazı grupların bunlardan kurtulup hayatta kalması anlatılıyor. Özellikle makyaj ekibini çok beğendiğim dizide baş rolümüz polis memuru Rick, komadan uyanır ve dünyayı zombiler işgal etmiştir. Rick ise ailesini bulur, olaylar gelişir ve Rick ve ekibi bir oraya bir buraya sürüklenir gider. AMC firmasının telif haklarını satın almasıyla son zamanlarda dizinin hayranları olarak izlemekte zorlanıyoruz ancak yine de "zafere giden yolda çekilen çile kutsaldır" diyerek Negan'ın sonunu göreceğimiz bölümleri heyecanla bekliyoruz.

The Flash


Özellikle son zamanlarda Marvel ve DC Comics'in son zamanlarda karşılıklı yaptıkları ataklarla süper kahraman filmlerinin sinema sektörünü egale etmesi ve bu durumun dizi sektörüne de sıçraması sonucu DC Comics'in süper kahramanlarından biri olan Flash (Barry Allen)'ın hayatını ve yeteneklerini kötülere karşı kullanmasını anlatan The Flash tavsiye dizilerimden bir tanesi. Justice League'de Flash karakterini canlandıran Ezra Miller'ı gördükten sonra belki diziden soğuyabilirsiniz ancak yine de sürükleyici bir dizi...

Silicon Valley


Teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor, sosyal ağlara ve kuruluşlarına merakınız varsa kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum. Silicon Valley, adından da anlaşılacağı üzere Silikon Vadisi'nde bir girişim (startup) kurmaya çalışan bir grup arkadaşın yaşadıklarını komik ve eğlenceli bir şekilde anlatıyor. 

Aslında izlemekte olduğum birkaç dizi daha bulunuyor  ancak onları da bir sonraki yazımda eklerim. Sizde izlediğiniz ve önerdiğiniz yabancı dizileri yorum olarak eklerseniz bir sonraki yazıma ve izleme listeme ekleyebilirim.

30 Mart 2017 Perşembe

Online Kütüphane Hazırlıyorum

Özellikle roman, hikaye, şiir kitapları gibi kitapların e-kitap hallerine çok fazla denk gelmişsinizdir. Ancak sektörel bazda çalışma yaşamıyla ilgili çok fazla kitap bulunmamakta. Bende bu eksikliği gördüm ve ufak bir araştırmayla eriştiğim, internet üzerinde ücretsiz olarak dağıtılan, telif hakkı sorunları olmayan e-kitapları toplayarak sizler için yayınlamaya karar verdim.



İlk etapta Türk Metal Sendikası'nın kendi yayınları olan ve internet sitelerinde ücretsiz olarak PDF halinde yayınladığı kitaplardan 13 tanesini sizlerle paylaşıyorum. Bunun yanı sıra yine ilerleyen dönemlerde gerek sendika gerekse vakıf, dernek gibi kurumların sitelerini inceleyerek edindiğim kitapları sizlerle de paylaşmayı düşünüyorum.

Online Kütüphane'mden yararlanmak için burayı ya da menüdeki "Kütüphane" seçeneğini tıklayabilirsiniz.

LinkedIn'de Öne Çıkma Yolları

Linkedin, sizlerinde bildiği gibi özellikle profesyonel sosyal ağ olduğu ve iş dünyasından bir çok profesyonelin yer aldığı için diğer sosyal ağ platformlarından keskin bir şekilde ayrılıyor ve kullanıcıların yaptıkları paylaşımlarda net olarak ciddilik ve profesyonellik havası estiği görülüyor. Özellikle iş dünyasından bir çok insanın bir arada bulunması, kullanıcıları "Acaba bir iş fırsat yakalayabilir miyim?" düşüncesine de itiyor. Bu da direkt olarak platformda "ön plana çıkmak" ve "arama sonuçlarında üst sıralarda yer almak" olgusunun önemini artırıyor.


İşte bende bu yüzden sizlerle ufak bir yazı paylaşmak istedim. 7 adımda profilinizi güçlendirmeniz için gereken ipuçlarına başlayalım isterseniz:

1 - Anahtar Kelimeleriniz Olsun

Profilinizde kariyeriniz ve kariyer planlamanızla ilgili anahtar kelimelerinizi belirtin. Özellikle arama sonuçlarında görünmenize olanak sağlayacaktır. Yani daha önce bir muhasebe şirketinde çalışmışsanız ve kariyer hedeflerinizi bu yönde planlamışsanız profil bilgilerinize de bununla ilgili anahtar kelimeler paylaşmanız sizi aramalarda ön planda tutacaktır.

2 - Gerçek Olun

Özellikle başta Twitter olmak üzere Facebook ve Google+ gibi sosyal platformlarda insanlar özellikle markalarını tanıtmak için profillerinde markalarının isimlerini ya da parodi hesap açmayı tercih ediyorlar. Ancak Linkedin'de bu tarz profiller hiç hoş karşılanmıyor zira burası yazının başında da dediğimiz gibi profesyonel bir platform ve burada gerçek olmak ve ciddi olmak çok önemli... Bu yüzden kullandığınız profil fotoğrafınız, profil isminiz ve çalışma hayatınızdaki konumunuz gerçek hayattaki ile aynı olmasına dikkat etmelisiniz. Sonuçta işveren, mülakata Bugs Bunny'i ya da Joker'i çağırmak yerine gerçek fotoğrafı olan birilerini çağırmayı tercih eder. Bunun yanı sıra profil fotoğrafı eklemeniz, profilinizin görüntülenme oranını 7 kat artırıyor.

3 - Profil URL'nizi Düzenleyin

Linkedin'de profil açtığınızda profilinize ulaşmak isteyenler "http://linkedin.com/pub/john-doe/4a/z89/145/" şeklinde bir  URL kullanmak zorunda kalacaklar, bu da çok profesyonel ve pratik olmayan bir durum. O link yerine "http://linkedin.com/in/johndoe" gibi bir URL kullanmak her zaman size fayda sağlar. Kısa, basit ve akılda kalıcı bir URL her zaman işinize yarar.

4 - Aktif Olun ve Sizinle İlgili Paylaşımlara Katılın

Özellikle profilinizi açıp beni neden takip etmiyorlar ya da neden görünmüyorum gibi düşüncelere kapılmayın. Sonuçta siz aktif olmalısınız ki insanlar sizi takip etsin ve sizinle iletişime geçsinler. Düzenli aralıklarla sektörünüzle ilgili haberler, makaleler ve içerikler paylaşın. Bu sizi öne çıkaracaktır. Ayrıca diğer kullanıcılarla etkileşim de olun ve tartışmalara katılın. sonuç olarak sürekli konuştuğunuz biri mi yoksa sadece selam verdiğiniz biri mi sizi daha çabuk hatırlar. Kendinizi hatırlatın...

5 - Bağlantı Kurun

Sektörünüzle ilgili kişileri arayın ve onlara bağlantı daveti gönderin. Size benzer kullanıcılarla bağlantılarınız olursa aramalarda öne çıkarsınız. Bunu yaparken tabi ki nereden geldiğinizi sakın unutmayın. Linkedin özellikle daha önceden tanıyor olabileceğiniz ya da mail adresinizdeki ekli kişileri tanıdığınızı ve onları eklemeniz gerektiğini düşünüyor ve buna çok önem veriyor. Bağlantı eklerken olabildiğince tanıdığınız kişilerin çok olmasına dikkat edin.

6 - Linkedin Gruplarına Katılın

Gruplara katılın ve tartışmalar başlatın. Gruplarda aktif olmanız diğer kullanıcılarla olan etkileşimleriniz açısından oldukça önemlidir. Sonuçta grupları meslek odaları gibi düşünün. Bir grupla sizinle aynı sektörde yer alan bir çok kişi yer alır ve tartışmalar başlatmanız bu açıdan çok önemlidir.

7 - Çalışmalarınızı Ön Plana Çıkarın ve Profilinizi Doldurun

Daha önceden yapmış olduğunuz tüm profesyonel çalışmalarınızı ön plana çıkarın. Bu çalışmalar sadece para kazandıklarınız olmasın. İşe başvururken her ne kadar eski işlerinizin sizleri öne çıkaracağını düşünsenizde gönüllü olarak yaptığınız çalışmalarda bir o kadar önemlidir. Sosyal sorumluluk projelerine ve gönüllülük odaklı çalışmalara yatkın olan bireylerin çalışma arkadaşlarıyla sorun yaşamalarının azaldığı da göz ardı edilemez bir gerçektir. Buna ek olarak profilinizi de tam olarak doldurmaya da özen gösterin. Profilinizin dolu olması sizi öne çıkaracak büyük bir etkendir.

29 Mart 2017 Çarşamba

Avrupa'da ve Türkiye'de İşsizlik Oranları

Bilindiği üzere bir ülkenin en büyük sorunlarının başında işsizlik gelir... İşsizlik, direkt olarak ekonomiyi ve sosyal düzeni etkilediğinden ötürü iktisatçılar ve çalışma ekonomistleri tarafından çok sevilmeyen değerlerdir. Özellikle önde gelen iktisatçılardan olan ve her Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri öğrencilerinin çok yakından tanıdığı Adam Smith dahi "İşsizliği önlemek için gerekirse devlet, yolları söküp yeniden yaptırmalı..." demiştir. Ancak ülkemizde en ufak bir kriz sonucu yükselen oranlar yıllardır baş belamız olmuş durumda...


En son yapılan istihdam seferberliği de çok bir işe yaramış gibi durmuyor bana kalırsa... Sonuç olarak bu kampanya ile işe girenlerin uzun soluklu çalışabilecekleri işler olacağını düşünmüyorum ne yazık ki... Sonuçta yakın zamanda Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmelerindeki pazarlıklara ve işveren tarafının açıklamalarına baktığımızda 2017-Mart ayı açlık sınırının 1.481 TL  olduğu bir ortamda 1.404 TL'nin işverene çok fazla yük bindireceğini belirtmişlerdi. Bu durumu da göz önüne aldığımızda işverenlerin bu çağrıya çok fazla yanaşmayacağını düşünmekteyim. Tabi bu benim şahsi görüşüm ve umalım da tersi çıksın.

Ülkemiz gündemini takip edenler iyi bilirler 2016-Aralık işsizlik oranı Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan açıklama ile 12,7'ye yükseldiğini 2016 yılı ortalamasınında 10,9 olduğunu öğrendik. Peki bu durum Avrupa'da önde gelen ülkelerde ne durumda? Sizinde incelemeniz için kaynak linklerini yazının sonunda ekleyeceğim.

Öncelikle son zamanlarda çok fazla siyasi olarak kavga ettiğimiz Almanya ile başlayalım. Almanya'da 2016 yılında işsizlik oranı Almanya Federal İstatistik Ofisi tarafından 6,1 olarak açıklandı. İşsiz sayısı ise 2,690,975 olarak görünüyor. Bizim işsiz sayımız ise 3,330,000 olarak görünüyor.

Avrupa Birliği'nden ayrılan ve kendi para biriminden hiç vazgeçmeyen ülkelerden biri olan İngiltere'de ise 2017-Ocak ayı itibariyle işsizlik oranı %4,7 olarak İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi tarafından açıklandı.

Fransa'da işler biraz karışık... Fransa'nın işsizlik oranları bizim oranımıza her ne kadar yakın olsa da tek haneli rakamlarda tutmayı başarmışlar. INSEE Ulusal Enstitüsü İstatistik ve Ekonomi Çalışmaları Birimi tarafından açıklanan rakamlara göre 2016 yılı 1. çeyreğinde %9,9 ve 2,845,000 kişi olarak görünüyor.

Biraz kuzeye iskandinavya adasına çıktığımızda ise Norveç ile karşılaşıyoruz. Norveç'te Norveç İstatistik Bürosu'nun yayınladığı bilgilere göre 2016 yılı 4. çeyrek itibariyle işsizlik oranlarının %4,4 olduğu görülüyor.

Son olarak Norveç'in hemen kapı komşusu olan İsveç ve Finlandiya'da ise durumlar biraz değişiyor gibi. İsveç İstatistik Bürosu'nun açıklamasına göre 2016 yılı genel ortalaması %6,9, Finlandiya İstatistik Bürosu'nun açıklamasına göre ise Finlandiya'da 2017-Ocak ayında %9,2 olarak görünüyor.

Görüldüğü üzere işsizlik oranları biraz farklılık gösteriyor ancak ülkemizde 2009 yılından bu yana yaşanan en yüksek seviyedeyiz. Dilerseniz 2005-2015 yılları arasında ülkemizdeki işsizlik oranlarını da görmek isterseniz blog yazıma buradan bakabilirsiniz.

Kaynak:

Almanya: http://www.statistik-portal.de/Statistik-Portal/en/en_jb02_jahrtab13.asp
İngiltere: https://www.ons.gov.uk/employmentandlabourmarket/peopleinwork/employmentandemployeetypes/bulletins/uklabourmarket/mar2017#unemployment
Fransa: http://www.ilo.org/public/libdoc//igo/P/483958/483958(2016-1)2.pdf
Norveç: http://www.ssb.no/292608/unemployed-persons-aged-15-74-by-sex-and-age-lfs.1-000-and-per-cent
İsveç: http://www.statistikdatabasen.scb.se/pxweb/en/ssd/START__AM__AM0401__AM0401L/NAKUArblheltidstudAr/table/tableViewLayout1/?rxid=cd91fc23-2e9e-4afe-8941-a9f5b84234ff
Finlandiya: http://www.stat.fi/til/tyti/tie_en.html