İzlediklerim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İzlediklerim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mayıs 2017 Pazar

Yabancı Dizi Önerisi - American Gods

30 Nisan'da yayın hayatına başlayan ve Starz tarafından yayınlanan American Gods özellikle konusu itibariyle oldukça farklı bir açıdan yaklaşarak dizi sektörüne yeni bir soluk getirecek gibi duruyor.


Şu an için sadece iki bölümü yayınlanmış olsa da ikinci sezon onayını almış olan dizi de Shadow Moon adındaki başrolümüz bir banka soygunundan yakalanmış ve 3 yıldır hapiste olan bir abimiz... Normalde 6 yıl hapis cezası alan ancak (muhtemelen) iyi halden erken tahliye edilecek olan Shadow, karısının ölümüyle 3 gün daha erken tahliye edilir ve tüm hikaye bundan sonra başlar.

Oyuncu kadrosunda bulunan John Wick, Hercules ve Karayip Korsanları gibi filmlerden hatırlayacağınız İngiliz aktör Ian McShane, başrolümüz Shadow Moon'u canladıran Ricky Whittle ve Prison Break'teki efsane John Abruzzi rolünde gördüğümüz Peter Stormare gibi oyuncularla tadından yenmez ilk başlarda karışık ancak bir o kadar sürükleyici hikayesiyle daha iki bölümden bizi kendine bağlayabiliyor.

Biraz daha yazarsam spoiler verebileceğimden dolayı yazmayı burada bırakıp sizi dizinin fragmanıyla başbaşa bırakıyorum.


11 Ocak 2017 Çarşamba

John Wick'i İzledim (Spoiler İçerir)

Dün canım sıkıldı ve bir film izlemek istedim. "Acaba ne izlesem?" diye düşünürken John Wick'in ikinci filminin çıkacağı haberine denk geldim ve merak ettim. İlk film gösterimden kalktığı için mecburen internet üzerinde var olan film izleme sitelerinden birinden açtım ve izledim. Filmle ilgili görüşlerime geçmeden önce filmi özellikle kurgusal yönü ve oyunculuk açısından çok beğendiğimi söylemek isterim.



Evet, başlıkta da dediğim gibi biraz spoiler olacak ancak o kadar da olsun canım, bakarsınız sizi filmi izlemek için teşvik etmiş olurum. Öncelikle Matrix serisinden Neo olarak tanıdığımız ve hatta bir neslin sürekli "aha ne o!" gibi esprilerine konu olan, hatta bu esprileri duysa muhtemelen sinemaya küsecek olan, Keanu Reeves abimiz başrol olmuş ve Matrix ve Constantine filmlerinde olduğu gibi önüne gelene veriyor ayarı... Eski emekli bir kiralık katil olan John Wick (Keanu Reeves) abimiz, karısının ölümü sonrasında kendi kendine yas tutarken, zamanında ortak iş yaptığı ve jübilesini yaparken büyük kıyak geçip tüm rakiplerini teker teker temizlediği Viggo Tarasov (Michael Nyqvist)'un oğluyla bir benzinci de karşılaşıyor ve karşılıklı atarlandıktan sonra eve gidiyor. Akşam vakti John abimiz yemek yerken birden kapı çalıyor ve kargoyla yavru bir köpeği abimizin eline verip gidiyor. Yavru köpek ise karısının John abimize, "ben öldüm gittim diye hemen karıya kıza sarma, al bununla oyalan" dediği sözde bir hediyeymiş... 


Lafı fazla uzatmadan bu alemin kralı Viggo Tarasov'un benzinci de atarlandığı oğlu İosef Tarasov (Alfie Allen) bizim John abinin evini basıyor, köpeği öldürüyor ve arabasını alıp kaçıyor. John abi de sabah uyanıyor ve intikam için hazırlanıyor. Tek başına ortalığın anasını ağlatıp filmin sonunda Viggo Tarasov'a da "Nasıl kral yaptıysak indirmesini de biliriz" deyip, içindeki devrimci ruhla veriyor ayarı ve tahttan indiriyor. Son sahnede vurulmuş halde eve gitmeye çalışırken bir barınağa girip oradan da bir köpek alan John abimiz, yaralı bir halde evin yolunu tutuyor...



Özellikle dövüş ve aksiyon sahneleriyle eğlenceli bir seyir keyfi veren bu filmi sizinde izlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Dediğim gibi bence çok iyi bir yapım olmuş, hele ki son zamanlarda sürekli karşımıza çıkan süper kahraman filmlerinden sonra ilaç gibi gelecektir.