14 Haziran 2016 Salı

Linkedin'i Microsoft 26 Milyar $'a Aldı

Birçoğunuzun kullandığı ve sosyal ağ dünyasının en resmi, en ciddi ve en dikkat edilen firmalarından biri olan Linkedin, uzun bekleyişin ardından turnayı gözünden vurdu. Daha önce Tumblr'ı satın almadan Yahoo'nun, Google+'ı daha da güçlendirmek isteyen Google'ın ve bunun gibi daha birçok büyük firmanın ilgisini çeken ancak gelen tüm teklifleri kabul etmeyen Linkedin, en sonunda Microsoft'un uçuk teklifine dayanamamış. (Gerçi kim dayanabilir ki sonuçta ortada 26 Milyar $ var.)


Linkedin'i bu kadar değerli ve önemli yapan nedir peki. Hali hazırda bünyesinde barındırdığı 400 milyon kullanıcı ve şirketler... En önemli etkenlerden biri özellikle Twitter, Facebook gibi direkt olarak kullanıcı odaklı değil kurumsal hizmetlerde sunması. Ücretli üyelik gibi kendi içerisinde bir gelir modelinin bulunması da önemli bir etken ancak asıl önemli olan Microsoft'un Bing'i geliştirme ve güçlendirme çalışmaları yapması arama sonuçlarını derinleştirmesi ve akıllı arama motoru planlarını hayata geçirmesi için önemli bir kaynak Linkedin.

Microsoft özellikle Hololens ile birlikte kullanıcılara sunacağı tam donanımlı ve akıllı bir arama motoru amacı Linkedin'i alması için önemli bir sebep. Bakalım Microsoft, Linkedin üzerinde ne gibi değişiklikler yapacak ve ne gibi yenilikler katacak. Ancak kişisel öngörüm eğer Microsoft, Linkedin'i bir takım geliştirme ve kullanıcı odaklı düzenlemeler yaparsa ileride Facebook, Twitter gibi firmalara karşı kesinlikle büyük bir koz olarak kullanabilir.

Eski Dost Blogger'a Dönüş

İlk kişisel blogumu Blogger üzerinden açtığımda bundan 5 yıl öncesiydi. Ne seo biliyorum ne düzgün bir makale yazmasını... Kendimce edindiğim ve aklımda kurduğum fikirlerimi paylaşıyordum. Bunu yaparken de ne yazı düzeni ne makale yazımı hakkında zerre kadar bilgim vardı. 5 yıl önce ilk blogum da yazılar yazdım ve tuhaftır ki insanlarında hoşuna gitti. Baya bir yorum ve ziyaretçi çekmeyi de başarmıştım. Özellikle en büyük başarım ise blogumun pagerank değerinin yükselmesiydi. Nasıl yaptığımı sormayın bende o dönemlerde farkında değildim.


Uzun lafın kısası Blogger benim ilk göz ağrımdır. 5 sene önce başladığım blog hayatımda yeniden Blogger'a dönüş yaptım ve artık bu blogun son kişisel blogum olacağı konusunda kararlıyım. Hal böyle olunca hem bana ek maliyet oluşturmasın hemde boşuna reklam alıp o maliyeti kapatayım diye ziyaretçilerimi kaçırmak yerine iki taraf içinde en iyisi olan Blogger'da yazmak bana daha cazip geldi.

Artık bundan sonra bir çok farklı konuda yazacağım yazılarıma bu blog üzerinden erişebilirsiniz. 

Merhaba Dünya

Her blogger'ın kişisel bloglarında kullandığı ilk cümledir "Merhaba Dünya"... Bende geleneği bozmadan yeni blogumdan dünyaya yeniden merhaba diyorum. Öncelikle kısaca şunu belirtmem gerekiyor ki birçoğunuz beni tanıyorsunuzdur. Son zamanlarda sürekli bir blog açıp kapatma hastalığına yakalandım. Bu yüzden beni tanıdığı halde hatırlayamayanlarınız olacaktır. 


merhaba-dunya

Ben Emre Kerim Yıldız, kendime son taktığım lakapla "Mütevazi Wordpress'ci" olarak da hatırlayanlarınız olur. Öncelikle şunu söylemek isterim evet ben bir Wordpress ustasıyım (gerçi ustasıyım demek ne kadar doğru olur bilemiyorum ama baya bir bilgim var). Peki soracaksınız ve haklısınız da "Madem Wordpress'cisin neden Blogger'da blog açtın?" diye. Hemen siz sormadan ben cevaplamak isterim. Ben şimdiye kadar kendime açtığım bloglara öyle çok fazla para vereyim, hadi para verdim reklam alayım da verdiğim parayı çıkarayım gibi bir derdim olmadı. Keza açtığım bloglara dahi para ödemedim (kişisel bloglar tabi). Bu yüzden bir süredir burada yazdığım blogumun da yakında kapanacağını bildiğim için bende en güzel Blogger açayım hem para derdim olmaz hem rahat ederim hemde yazdığım yazılarım silinmez dedim ve blogumu açtım. Kısaca Blogger'a (benim için eski dosttur) dönüş sebebim direkt olarak maddi.

Peki diyeceksiniz hadi geldin eyvallah, daha önce yazmışsın ona da tamam, şimdi ne yazacaksın be mübarek. Valla doğruyu söylemek isterim onu bende tam olarak bilmiyorum ama aklıma ne eserse ve güncel olarak ne ile karşılaşıyorsam onu yazmayı düşünüyorum. Kısaca biraz SEO, biraz gündem, biraz işçiler, biraz siteler, biraz eskiler derken liste bu şekilde uzayıp gidecek. Giriş için bu kadar laf kalabalığı yeter heralde geriye kalan enerjimi ve yazma isteğimi de diğer yazılara saklayım.